KESTANE YETİŞTİRİCİLİĞİ
ANASAYFA
Çeşitlerin niteliklerini aynen muhafaza etmesi için vegetatif yöntemlerle
çoğaltılması gerekmektedir. Kestanelerin vegetatif yolla çoğaltılmalarında daldırma,
çeliklerin köklendirilmesi vb. yöntemlerden yararlanmakla birlikte en çok uygulanan ve
güvenilir yöntem aşı ile üretimdir. Kestane yetiştiriciliğinde anaç kullanmak bazı
yönlerden zorunlu olduğundan aşılama bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.,, fidan üretiminde en uygun yöntem sürgün göz aşısı yöntemidir.
Yabani kestane ağaçlarının da yüksek verimli standart çeşitlerle aşılanması diğer
bir üretim yöntemidir. Meyve üretimine ilişkin olarak kestane hasadında da genellikle
çırpma yöntemi uygulanmaktadır. Dikenli kapsülleriyle birlikte dökülen meyveler üretici
koşullarında yığın haline getirilip, üzeri bitkisel materyallerle kapatılarak serin ve nemli
yerlerde saklanmaktadır
Amerikan kestaneleri (C. dentata Borkh).: Dik ve uzun boylu Amerikan kestaneleri, uzun dişli ve
tüysüz yapraklarıyla tanınabilmektedir. 1 yaşlı sürgünler, koyu kırmızı renkli, parlak ve
üzerlerindeki oval irice tomurcuklar dışa yöneliktir. Bu türün meyveleri çok küçüktür
(150-320 adet/kg, tatlı ve tohum zarları tohumdan kolayca ayrılabilmektedir
Çin kestaneleri (Castanea mollissima BlYayılıcı top formunda olan bu tür, geniş bir
iklim ve toprak koşullarına uyabilmektedir. Ağaçları durgun mevsimde –29oC’ye kadar
dayanabilmektedir. Dal kanserine dayanıklıdır. Bu bakımdan tipler arasında büyük
farklılıklar görülmektedir. Hastalık kuvvetli büyüyen ağaçlarda etkinlik kazanamamakta,
zayıf ve gölgelenmiş dallarda gelişebilmektedir.
Japon kestaneleri (Castanea crenata Sieb Zucc.): Bu türün ağaçları da yayılıcı bir
forma sahiptirler. Farklı iklimlere adaptasyonları ve dayanımları Çin kestaneleri kadar iyi
değildir. -15oC’den sonra don zararı görülebilmektedir. Dal kanserine dayanımları da Çin
türü kadar fazla değildir. Yaprakları dar, küçük dişli ve yaprak tabanı düzdür, yaşlı dalları
morumsu kahverenkli, tomurcuklar yuvarlaktır. Meyveleri çok iri-küçük arasında değişir.
Avrupa kestaneleri (Castanea sativa Mill.): Genellikle dik büyüyen ve uzun ağaçları
olan bu türün, değişik formları, bu arada bodur ve çalı formları da bulunmaktadır. Dal
kanseri ve soğuğa dayanım yönünden tipler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin
Kafkasya’da yetişen bazı tipler soğuğa ve hastalıklara dayanıklı bulunmuşlardır.
Kök : Kestanenin kök sistemi esas olarak derine giden kazık kök tipindedir. Bu kazık
kök, kuvvetli yan köklerle desteklenir.
Gövde : Kestaneler 20-25 m.’ye kadar boylanabilen yüksek bir taç oluştururlar. Gövdenin
dallanma şekli botanik olarak simpodial dallanma göstermektedir. Bu dallanma şeklinde
yan dallar meydana geldikten sonra ana eksen büyümesini durdurmakta, yan dallardan
birkaçı gelişerek ana eksenin yerini almakta ve zengin bir dallanma şekli görülmektedir.
Yapraklar : Kestanenin (C. Sativa Mill.) yaprakları geniş uzun ve oymalı testere dişlidir.
Üst yüzeyleri parlak alt yüzeyleri tüylüdür. Yıllık sürgünler üzerinde alternate (birbirinden
farklı yüksekliklerde sarmal) olarak dizilirler. Yaprakların rengi çeşitlere göre soluk
yeşilden koyu yeşile kadar değişir. Uzunluk ve genişlikleri damar sistemi kalınlıkları
tiplere göre değişmektedir.
HACIİBİŞ (62305)
Seleksiyon yoluyla elde edilen Anadolu orijinli çeşidimizdir. Ağacı orta kuvvette ve yayvan şekilde gelişir. Verimi orta derecede, meyveleri küçük, genişçe ve oval şekillidir. Meyve kabuğu kalın, tipik kestane kahverenginde ve parlaktır. Meyve eti krem renkli ve kalitesi iyidir. Eylül ayının 3.haftası olgunlaşır. Erkenci ve sofralık tüketime uygun olan bu çeşit, kestane dal kanseri ve mürekkep hastalığına hassastır.
Tozlayıcıları; Karamehmet (62304) ve Firdola (62309) çeşitleridir
ANASAYFA
OSMANOĞLU (51101)
Seleksiyon yoluya elde edilen Anadolu orijinli çeşidimizdir. Ağacı orta kuvvette ve yayvan şekilde gelişir. Bol verimli, meyveleri orta iri büyüklükte, genişçe ve oval şekillidir. Meyve kabuğu orta kalın, tipik kestane kahverenginde ve parlaktır. Meyve eti krem renkli, kalitesi oldukça iyidir. Eylül ayının 3.haftası olgunlaşır. Erkenci ve sofralık tüketime uygun olan bu çeşit, aynı zamanda kestane şekerlemesi sanayiinde de kullanılmaktadır. Kestane dal kanseri ve mürekkep hastalığına karşı oldukça hassastır.
Tozlayıcıları; Karamehmet (62304) ve Firdola (62309) çeşitleridir
DURSUN KESTANESİ (61316)
Seleksiyon yoluyla elde edilen Anadolu orijinli çeşidimizdir. Ağacı orta kuvvette ve yarı dik şekilde gelişir. Bol verimli, meyveleri orta iri-iri büyüklükte, genişçe ve oval şekillidir. Meyve kabuğu ince, koyu kahverenginde ve parlaktır. Meyve eti krem renkli, kalitesi oldukça iyidir. Eylül ayının 1.haftası olgunlaşır. Sofralık tüketime uygun olan bu çeşit, kestane dal kanseri ve mürekkep hastalığına karşı oldukça hassastır.
Tozlayıcıları; 51301, 52509 no'lu tipler ve 51111 (Sarıaşlama) çeşididir
SEYREKDİKEN (63110)
Acem kestanesi adıyla da bilinen bu çeşit, seleksiyon yoluyla elde edilen Anadolu orijinli çeşidimizdir. Ağacı orta kuvvette ve yarı dik şekilde gelişir. Bol verimli, meyveleri iri, genişçe ve oval şekillidir. Meyve kabuğu kalın, tipik kestane kahverenginde ve parlaktır. Meyve eti krem renkli, kalitesi oldukça iyidir. Ekiml ayının 2.haftası olgunlaşır. Sofralık tüketime uygun olan bu çeşit, aynı zamanda kestane hamuru sanayiinde de kullanılmaktadır. Kestane dal kanseri ve mürekkep hastalığına karşı oldukça hassastır.
Tozlayıcıları; 51315 no'lu tip ve 61316 (Dursun Kestanesi), 51111 (Sarıaşlama) çeşitleridir.
HACI ÖMER (52214)
Seleksiyon yoluyla elde edilen Anadolu orijinli çeşidimizdir. Ağacı zayıf kuvvette, dik ve yarı dik şekilde gelişir. Bol verimli, meyveleri küçük ve yuvarlağımsı şekillidir. Meyve kabuğu ince, koyu kahverenginde ve parlaktır. Meyve eti krem renkli ve kalitesi iyidir. Ekim ayının 3.haftası olgunlaşır. Oldukça geçci olan bu çeşit sofralık tüketime uygun olup, aynı zamanda kestane hamuru sanayiinde de kullanılmaktadır. Kestane dal kanseri ve mürekkep hastalığına karşı oldukça hassastır.
Tozlayıcıları; 51314, 51206 ve 52510 no'lu tiplerdir.
ANASAYFA
sarıaşlama
---
(51206)
Seleksiyon yoluyla elde edilen Anadolu orijinli çeşidimizdir. Ağacı orta kuvvette ve yayvan şekilde gelişir. Verimli, meyveleri iri ve genişçe oval şekillidir. Meyve kabuğu kalın, kahverenginde ve parlaktır. Meyve eti krem renkli ve kalitesi iyidir. Ekim ayının 1.haftası olgunlaşır. Sofralık tüketime uygun olan bu çeşit, kestane dal kanseri ve mürekkep hastalığına oldukça hassastır.
Tozlayıcıları; 51314, 52509 ve 51301 no'lu tiplerdir.
Çiçek yapıları, Çiçeklenme ve Tozlaşma : Kestanenin tomurcukları karışık tomurcuk
tipindedir ve hem sürgünleri hem de sürgünler üzerinde çiçek püsküllerini oluşturlar.
Kestanelerde iki tip çiçek püskülü bulunmaktadır. Bunlardan ilki erkek çiçek püskülleri
olup, sürgünlerin alt, orta ve orta üst bölümlerinde yaprak koltuklarında oluşurlar.
Üzerlerinde yalnızca erkek çiçekler bulunur. İkinci tip püsküller karışık eşeylidirler,
üzerinde hem dişi hem de erkek çiçek bulunur ve sürgünlerin uç, uç altı bölümlerinde
oluşurlar. Karışık eşeyli püsküllerin alt bölümlerinde dişi, üst bölümlerinde de erkek
çiçekler bulunur.
Erkek Çiçekler : Erkek çiçekler kümeler halinde püskül ekseni boyunca dizilirler.
Çiçeklenme zamanında erkek çiçeklerin başçıkları (anter) çiçek örtüsünün dışına çıkarak,
parlak sarı bir görünümle dikkat çekerler. Başçıkların patlamasıyla çiçek tozları çevreye
dağılır. Böylece tozlaşma meydana gelir. Ancak bazı çeşitlerde anter bulunmamakta veya
stamenler çok kısa olduğundan tozlayıcı niteliği olmamaktadır.
Dişi Çiçekler : Dişi çiçekler genellikle 3’ü bir arada olmak üzere bir çiçek kümesini
oluştururlar. Bu karışık eşeyli püskül üzerinde bir veya birkaç tane dişi çiçek kümesi
olabilir. Dişi çiçek kümelerinin çevresi primer ve sekonder brakte yapraklardan oluşan bir
kapsül tarafından kuşatılmıştır. Bu kapsül büyüyerek dikenli yumakları (kirpi) meydana
getirir. Her dişi çiçekte 6-9 karpel, her karpelde 2 tohum taslağı vardır. Normal tozlaşma
ve döllenme koşullarında yumak içindeki her 3 meyvede gelişir.
Çiçeklenme ve Tozlaşma : Çiçeklenme genellikle Haziran ayı içerisinde meydana
gelmektedir. Çiçeklenme erken çiçeklenen çeşitlerde Mayıs sonu Haziran başlarında, orta
zamanda çiçeklenenlerde Haziran ortalarında ve geç çiçeklenenlerde Haziran sonlarında
başlamaktadır.
Bir ağacın çiçeklenme seyri dikkate alındığında genellikle erkek çiçekler önce
çiçeklenmekte, sonra dişi çiçekler erkek dişi çiçeklerini kabul edici (reseptiv) olgunluğa
ulaşmakta, en son olarak da karışık eşeyli püsküllerdeki erkek çiçekler çiçeklenmektedir.
Kestaneler genellikle rüzgarla tozlaşan bir tür olarak kabul edilmektedir. Çiçek
tozlarının rüzgarla 60-65 m. uzaklara taşındıkları bilinmektedir.
Döllenme ve Meyve Tutumu : Kestanelerde, meyvenin yenen kısmı olan tohum
döllenme sonucu meydana geldiğinden, tozlaşma ve döllenme koşullarının normal bir
ürün elde etmede büyük önemi bulunmaktadır. Bu nedenle de kestaneliklerde iyi bir
tozlaşmanın sağlanabilmesi için gerekli koşulların yerine getirilmesi gerekir. Bu da iyi bir
tozlayıcı planının uygulanmasıyla gerçekleşebilir. Öte yandan kendiyle tozlanan çeşitlerin
(uyuşmazlık nedeniyle) meyve bağlamadıkları ve bazı çeşitlerin tozlayıcı niteliklerinin
bulunmadığı da dikkate alınmalıdır. Bunun için;
- Kestane bahçesinde çiçeklenme zamanı birbirine uyan en az iki çeşit bulunmalıdır.
- Esas çeşitlerin tozlayıcılık yönünden kısır olmaları durumunda, hem bu çeşitleri, hem
de birbirini tozlayacak iki uygun aralıklarla bahçeye yerleştirilmelidir.
- Tozlayıcıların ana çeşide uzaklığının en çok 60 m. olması gerekmekle beraber, bu
mesafenin 20 m.’ye inmesi tozlaşmayı en yüksek düzeye çıkaracaktır. Düzgün planlı
bahçelerde her 3. sırada üçüncü ağacın tozlayıcı olarak seçilmesi uygun olacaktır.
Düzgün dikimli olmayan bahçelerde her 8-10 ağacın ortasına bir tozlayıcı yerleştirilir.
HASTALIK ve ZARARLILAR
Mürekkep Hastalığı (Phytopthora cambivora)
Ülkemizde 40 yıldan fazla bir zamandan beri bilinmektedir. Doğu Karadeniz’den
başlayarak, Batı Karadeniz ve Marmara’nın Bursa yöresinde yaygındır. Son yıllarda Ege
Bölgesinde’de yer yer bu hastalığa rastlanmıştır.
Kestane ağaçlarının yapraklarında Haziran sonuna doğru yapraklarda zararlanma
görülür. Bu hastalığa yakalanmış ağaçlarda erken yaprak dökümü, meyve tutmasına
karşın normal büyüklüğe ulaşmadan dökülmeler görülür. Genç ağaçları kurutur. Yaşlı
ağaçlarda kuruma birkaç yıl sonra olur. En önemli karakteristik özelliği ağaçların
topraktan 50-60 cm.’lik yukarı kısımlarında siyahlaşma, çürüme, akıntı görülür. Kabuk
soyulduğu zaman odun dokusunun mavi olması dikkat çekicidir.
Kestane Kanseri (Endothia parasitica)
Türkiye’de hastalığın varlığı 1968’de saptanmıştır. Marmara Bölgesinde
1970’lerde %32 oranında yayıldığı tespit edilmiştir. Hastalık 1 cm. çaplı sürgünlerde
görülmez. İlk belirtisi sürgün ve dallarda lokal bir esmerleşme ile ortaya çıkar. Kabukta
hava koşullarına göre;
1. Hava kuraksa esmerleşme, ilk kabukta kıvrılmalar,
2. Rutubetli havalarda gövde ve sürgünlerde ödem (şişkinlikler) ortaya çıkar.
Sürgün ve dalların üzerinde hastalığın üreme organları oluşur. Hastalığa
yakalanmış dal ve sürgün de hastalığın görüldüğü kısmın üst tarafı kurur. Çatlak yaralar
şeklini alırlar. Bu hastalık kabuk altında yelpaze gibi miseller oluşturur. Hastalığın ileri
dönemlerinde ağaç tamamen kurur.
Kestane İç Kurdu (Laspeyresia splendana)
Zarar oranı %15-40 arasında değişmektedir. Larvalar meyvelerin içini yiyerek
beslenmekte, bazıları hasattan sonra da meyvenin içinde kalmakta, zararlarını
sürdürmektedir. Larvalar Ağustosun ikinci yarısında ortaya çıkmaktadır.
Kestane Kirpi Güvesi (Pammene fasciana)
Marmara ve Ege Bölgesi kestaneliklerinde görülmektedir. Larvalar kestanenin
yaprak, kirpi (yumak) ve meyvelerinde zarar yapmaktadır. Zarar gören kirpiler
dökülmekte, döküm Haziran-Eylül arasında meydana gelmektedir. Bir larva ortalama 4
kirpide zarar yapmaktadır Zarar oranı %15-17 arasında değişmekte yükseklik arttıkça
zarar oranı azalmaktadır.
TOPTAN YADA PARAKENDE SATIŞIMIZ YOKTUR.BİLGİLENDİRME AMAÇLIDIR